E-Bülten’e kayıt olun

E-Posta:



Olanaksızlığın Öyküsü: Sivrice Ortaokulu

Olanaksızlığın Öyküsü: Sivrice Ortaokulu

Zeka Gücü eğitimlerimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu seferki durağım, Mardin’in Midyat ilçesine bağlı Sivrice Köyü’ndeki köy okulu oldu.

Bildiğiniz üzere sevgili Ali Işıngör, Bazı Hayatlara Dokunmak başlıklı blog yazısında Sivrice Köyü’ndeki öğrencilere kitap kampanyası başlatarak okula destek olmuştu. Şimdiyse oradaki zeki, çalışkan ve hayat dolu öğrencilere Zeka Gücü Laboratuvarı kurarak hayallerine bir adım daha yaklaştırmış olduk. Eğitim sürecini anlatmaya başlamadan önce sevgili arkadaşım Yusuf Töngüç ve öğrencilerinin kurmuş olduğu Sivrice Dream takımının hikâyesini sizlerle paylaşmak istiyorum.

 

Kurulduğu yer Mardin, taçlandığı yer Pamplona

Dilara, Seydi, Derya, Engin, Yağmur, Meryem, Enver, Abdulbari ve Adnan…

Onlar; bu yıl 10’uncusu düzenlenen Bilim Kahramanları Buluşuyor/FIRST LEGO League (FLL) turnuvalarına katılan ve erken yaşta tanıştıkları bilimsel süreç becerilerinin ışığıyla geleceği aydınlatmaya, şekillendirmeye aday binlerce gençten yalnızca dokuzu. Onların hikâyesini farklı ve ilham verici kılan ise; Mardin’in Midyat ilçesinin Sivrice Köyü’nden yola çıkıp “Yapamazsınız!” diyenlere, kısıtlı olanaklara, yaşadıkları pek çok ilke rağmen birlikte bir hayal kurup, hep birlikte bu hayale sahip çıkıp, onlara inananların da desteğini alarak hayali gerçeğe dönüştürmeleri.

Sivrice Dream’in hikâyesi; bilimi toplumun odak noktası haline getirme amacıyla 10 yıldır, 9-16 yaş arası gençleri erken yaşta temel bilimlere çeken etkinlikler düzenleyen, her biri geleceğin bilim insanı, mühendisi, matematikçisi, yazılımcısı, etkin girişimcisi ve duyarlı dünya vatandaşı olabilecek 8.000 gence erişmiş Bilim Kahramanları Derneği’nin varoluş nedenlerinin de özeti.

 

Arkadaşları “Başaramazsınız” deyince takımın adı Sivrice Dream oldu

Bilim Kahramanları Derneği tarafından düzenlenen FLL turnuvalarının ülkemizdeki onuncu sezonunda, daha önce hiç katılmamış şehirlerden, olanakları kısıtlı 10 devlet okulu takımı LEGO Vakfı’ndan donanım desteği aldı. Bu takımlardan birisi de Mardin’in Midyat ilçesi, Sivrice köyü, Sivrice Ortaokulu takımı oldu. Arkadaşları “Başaramazsınız” deyince, takımın adını “Sivrice Dream” koydular.

Yaşları 12-13 yaş arasında değişen takım üyeleri takım koçları ile birlikte kasım ayında, heyecanla Gaziantep Turnuvası için çalışmaya koyuldular.  Sezon teması olan “Nature’s Fury – Doğanın Gücü” için; bir taraftan belirlenen görevleri 2,5 dakikada yerine getiren modüler bir robot tasarlayıp, robotu programlarken, diğer taraftan da doğal afetlerin öncesi, sırası ve sonrası için yenilikçi çözümler ürettiler.

 

Gaziantep’ten sonra İstanbul, sonra da İspanya

Sivrice Dream, Dernek gönüllülerinin de desteğiyle katıldıkları Gaziantep Turnuvası’nda jüri değerlendirmeleri sonucunda “En iyi proje” ödülünü alarak Ulusal Turnuva’ya katılmaya hak kazandı.

“Rakip” ve duyarlı bir takımın finansal desteğiyle İstanbul’da yapılan Ulusal Turnuva’ya katılan takım, turnuvada yeniden Robot Tasarım, Proje ve Özdeğerler Jürisi’nin karşısına çıktı. FLL değerlerini en iyi şekilde yansıtan ekiplerden birisi olarak, uluslararası turnuvalara katılacak takımların arasında yerini aldı.

Takım, Sivrice’de başlayan başarı yolculuğunun bu sezon son durağı olan Pamplona, İspanya’daki Avrupa Açık Şampiyonası’na Mardin Valiliği, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, MAREV, MARSEV, İpragaz, Pegasus ve dernek gönüllülerinin desteğiyle katıldı. Aynı ekip ruhu, aynı inanç ve gözlerinde aynı pırıltıyla Pamplona’da jüriye projelerini, robotlarını, kazanımlarını sundular. Ve Sivrice Dream, Avrupa Açık Şampiyonası’nda ilk kez katılan takımlar arasında göz dolduran, gelecekle ilgili umut vaat eden, genç takımlara verilen Yükselen Yıldız Birincilik Ödülü’nü kazandı.

İşte Sivrice Dream takımının hikâyesi böyle. Şimdi sizlerle bu takımın gelecek vaadeden zeka küpleriyle geçirdiğimiz dört günü anlatmaya başlıyorum.

 

Eğitimin birinci günü

Mardin'in Midyat ilçesimndeki Sivrice Ortaokuluna kurduğumuz laboratuvar

Sabah sınıfa girdiğimde beni gözleri ışık saçan ve birbirinden zeki 10 minik zeka küpü karşıladı. Hepsinin yüzünde şaşkın ama bir o kadar da mutlu bir yüz ifadesi vardı. İlk önce öğrencilerle kısa bir tanışma gerçekleştirdik. Daha sonra Zeka Gücü Projesi’nden ve eğitim süresi boyunca neler yapacağımızdan bahsederek devam ettim. Öğrencilerle birlikte Arduino geliştirme ortamına giriş yaparak ilk dersimize başladık. Hep birlikte sensörleri tanıyarak çalışmalarımıza devam ettik. Öğrenciler Arduino konusunda bilgi sahibi değildi. Aslında bakarsanız Arduino’dan daha önemli bir meselemiz vardı. Öğrencilerimin çoğu bilgisayar kullanmayı bilmiyordu. Çünkü imkansızlık içinde olan bir köy okuluydu ve olanakları çok ama çok kısıtlıydı. Bu çocukların ilk önce bilgisayarla tanışması ve doğru bir şekilde kullanmayı öğrenmesi gerekiyordu. Dersin sonuna doğru hep birlikte oturup bir plan hazırladık. Eğitimin ikinci gününde ilk iş olarak bilgisayar kullanmayı öğrenecektik.

 

Eğitimin ikinci günü

Yoğun geçen bir günün ardından ikinci gün eğitimlerimize başlamaya hazırdık. Öğrencilerle ilk olarak bilgisayar kullanmayı öğrenerek derse başladık. Klavye ve fare kullanma becerilerimizi geliştirdik. Öğrencilerden kendi hayat hikâyelerini yazarak anlatmalarını istedim. Elbette birbirinden ilginç ve güzel hikâyeler ortaya çıktı :). Eşeğiyle gönül bağı kuranlardan tutun, “Evimiz hayvanat bahçesi gibi ne ararsanız var :)” diyenlere kadar… Öğleden sonra ise hep birlikte App Inventor uygulaması üzerinden devam ettik. App Inventor uygulamasından kısaca bahsederek derse başladım. Öğrencilerle birlikte uygulamalarımızı geliştirdik. Bazı öğrencilerim T60 test telefonundan bazıları ise Ai2 Starter programı üzerinden uygulamalarını test etti. Dersin sonuna doğru ufak bir rahatsızlık geçirdim ve soluğu hastahanede aldım. Hayatımda ilk kez serum yedim ve bunun da Mardin’de olması benim için ayrı bir anı oldu!

 

Eğitimin üçüncü günü

Eğitimin üçüncü gününde de App Inventor uygulaması üzerinden devam ettik. Öğrencilerle birlikte uygulama üzerinden çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Öğrenciler T60 test telefonu  ve Ai2 Starter programı üzerinden çalışmaları test etti. Sınıf içinde birbirinden değişik ve güzel uygulamalar hazırladık. Bir önceki gün yaşadığım sağlık sorunları nedeniyle biraz güçten düşmüş olsam da öğrencilerimin gözündeki istek ve heyecan bütün yorgunluğumu bana unutturmuştu. Dersin sonuna doğru kendimi gerçek bir öğretmen olarak hissettim. Oradaki öğrencilerin yaşadığı o mutluluk ve bana gösterdikleri değeri, inanın hiçbir şeye değişmem.

 

Eğitimin dördüncü günü

Dolu dolu geçen günlerin ardından son eğitim günümüze gelmiştik. Eğitimimizin son gününde yaşanılan bazı aksaklıklardan dolayı Cura programı üzerinden çalışmaya başladık. Hep birlikte üç boyutlu tasarımlar üzerinde çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Daha sonra beraber 3B yazıcıyı inceledik. Kalibrasyon, filament değiştirme ve örnek baskı alma gibi işlemler üzerinde çalıştık. Daha sonra hep birlikte Tinkercad programını inceledik ve onun üzerinde çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Dersin sonuna doğru Turkcell Zeka Gücü LMS sistemini ve TBlok uygulamasını inceledik.

Yoğun geçen dört günün ardından ayrılık vakti gelmişti. Bu öğrencilerin yanında dört gün değil, dört yıl geçirmişim gibi geldi. Öyle öğrenciler düşünün ki sizin gözünüzün içine bakan, öğretmenin söylediği her kelimeyi dikkatli bir şekilde dinleyen ama en önemlisi size değer veren. İşte böyle değerliydi benim öğrencilerim. Sonu söylemiyorum bile size, tahmin ettiğiniz gibi sarılıp, ağlayarak ayrıldık. Onlardan ayrılmak, benim için de inanın çok zor oldu.

“Eğitimi yazdın Midyat’ı da anlat.” diyenler için aşağıda onu da yazdım. Duyurulur. 🙂

 

Midyat Hakkında

Dillerin ve dinlerin harmanlandığı Midyat, Mardin’e bağlı güzide ilçelerden bir tanesi. Küçük dar sokakları, Süryani taş evleri, kiliseleri ve tarihi camileriyle Midyat, ilk girdiğinizde sizin iliklerinize kadar işleyerek kültür karmaşası yaşatabiliyor. Karasal ikliminden dolayı gündüzleri kısa kollu kıyafetlerinizle dolaşırken akşam kendinizi mont giyerken bulabilirsiniz. İnsanların sıcaklığı ve misafirperverliği sizi derinden etkileyebilir. Midyat’a gittiğinizde Üç Köy’deki Süryani asıllı Naim Bey’in pizzasını denemeden, şehir merkezinde bulunan Sahra Şarap Evi’nden Süryani şarabı içmeden dönmeyin derim. “Midyat’a gidip pizza mı yedin ?” diyenleri duyar gibiyim :). Deneyin muhakkak, pişman olmazsınız.

Gezilecek yerler olarak da Beyaz Su, Midyat Konağı (Sıla Konağı), Mor Abraham ve Mor Gabriel Kilisesi’ni ziyaret etmeden dönmeyin. Sizler için gezdiğim yerlerin fotoğraflarını da paylaşıyorum. 🙂

Sıra geldi teşekkür kısmına. Liste uzun yine malum. İlk olarak eğitim süresi boyunca beni bir an olsun yalnız bırakmayan, hayata ve insanlara olan bakış açımı değiştiren, hastahanede saatlerce başımda bekleyen sevgili arkadaşım Yusuf Töngüç’e, desteklerinden ve misafirperverliğinden dolayı sevgili okul müdürü Sahip Ay’a, her gittiğimde şarabını büyük bir keyifle içtiğim Aho Çınar’a ve son olarak kültürüme kültür katan beni bir an olsun yalnız bırakmayan değerli dostum Uğur İbis’e teşekkürlerimi bir borç bilirim. 🙂

Sevgili Yusuf Töngüç ve öğrencileri için sizden bir ricam var. Bildiğiniz üzere her yıl Bilim Kahramanları Derneği’nin düzenlediği FLL (First Lego League) turnuvasına bu yıl da kayıtlar başladı. Yusuf Töngüç ve öğrencileri FLL macerasından bir an olsun vazgeçmediler. Olanaksızlıklar içinde büyük işler başarmaya çalışan bu öğrencilerin maddi anlamda desteğe ve sponsorluklara ihtiyaçları var.

Bu hayat dolu öğrencilere maddi anlamda yardımcı olmak ve sponsor olmak isterseniz, aşağıdaki numaradan iletişime geçebilirsiniz.

Yusuf Töngüç  –  0545 638 63 83

Bir başka blog yazımda görüşmek üzere.

Gamze Baş Yardımcı

İstanbul Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitmenliği mezunu olan Gamze, 2017'nin mart ayında aramıza katıldı. 2019'un sonuna doğru aramızdan ayrılan Gamze'ye sevgili eşiyle birlikte Anadolu'da başlayacağı yeni hayatında başarılar diliyoruz.

8 Yorumlar
  • Gönderim10:49, 2 Kasım 2017
  • Sahip Ay
    Yanıtla
    Gönderim22:46, 5 Kasım 2017

    Sosyal paylaşım ağlarını pek kullanmıyorum desem yanlış olur; doğrusu hiç kullanmıyorumdur. Blogunuzda paylaştığınız yazı beni tek kelime ile büyüledi. Telefonumdan ekranı geçen hiçbir mesajı dikkatlice okumuşlugum yoktur. Ama blogunuzda paylaştığınız okulumuz ve Midyat ile ilgili anı ve etkinliklerinizi öylesine doğal ve içten anlatmışsınız ki insanı içine alıyor. Sanki bir edebi eserin yazımı gibi. Böyle iyi güzel ve yetenekli insanlarla tanışmayı nasip ettiği için Allah’a şükrediyorum. Destekleriniz için her zaman ve her yerde şükranlarımızı sunmayı borç biliriz. Hayatınızda mutluluk ve başarılar dilerim.

  • behiyealptekin
    Yanıtla
    Gönderim13:26, 15 Kasım 2017

    Yazdıklarınız ve bize gösterdiğiniz sonsuz sabır ile emekleriniz için teşekkür eder size olan sevgimizi her seferinde dile getirmekten kaçınmayız.
    Sizi çok seviyoruz GAMZE HOCA

    Behiye Alptekin………

  • Gönderim17:31, 10 Nisan 2018
  • Gönderim09:31, 16 Ağustos 2018

Yorum Yaz

Yorum
İsim
E-Posta
Website