E-Bülten’e kayıt olun

E-Posta:



Düzayak çivit badanalı bir kent nasıl kurulur abiler?

Düzayak çivit badanalı bir kent nasıl kurulur abiler?

Madem soruyu Ece Ayhan’dan devraldık, devam edelim…

Özgürlükİçin yaklaşık iki yıl kadar önce, geniş katılımcılı bir Pardus geliştiricileri toplantısında ortaya bir fikir olarak atılmıştı. TÜSSİDE’de yapılan o toplantıda yanılmıyorsam 50-55 geliştirici ile katkıcı vardı ve o buluşmamız bugüne kadarki en kalabalık buluşmamızdı. Özgürlükİçin’in adını, sevgili Barış Metin’in heyecandan uyuyamayan eşi Burçin Metin bir gece vakti bulmuştu.

1. şiirimiz karadır abiler

kendi kendine çalan bir davul zurna
sesini duyunca kendi kendine güreşmeye başlayan
taşınır mal helalarında kara kamunun
şeye dar pantolonlu kostak delikanlıların şiiridir

aşk örgütlenmektir bir düşünün abiler

(…)

Üç-dört gün önce bir masada dört kişi oturuyorduk. Bir de Haliç’i ve Boğaz’ı eklesek, altı… Masadaki kızı hoşlandığı çocuk arıyor, sessizce yedi oluyoruz.

Hepimiz geçmişe dair muhasebesini döküyordu masaya. Peki, biz Özgürlükİçin’de ne yapmışız?

Günahı ve sevabıyla birlikte, son bir buçuk yıl içinde tam 424 haber girmişiz. Hepsi özgür yazılımlar/ürünler hakkında, pek çoğu Türkiye’de özgür yazılım ekosistemi algısı oluşturmaya yönelik birer mesaj taşımış okura… Bugüne dek,

  • 50 Nasıl belgesi,
  • 67 Paket tanıtımı,
  • 36 oyun incelemesi,
  • 12 İlk adım yazısı yayınlanmış Özgürlükçin’de.
  • Cumartesi günü çıkacak olan sayıyla beraber, 14 tane de e-dergi…
  • Bu arada Anadolu’nun dört bir yanında 40′a yakın seminer vermişiz.

Özgürlükİçin forumlarında dolaşan 40 bini aşkın ileti, Pardus geliştirme süreçlerinde yararlandığımız yüzlerce fikir, muazzam bir örgütlenmenin eseri. Geçtiğimiz günlerde oyun sunucularımızda, forumlarda, e-dergi’de, beyin arayüzünde kaç yöneticimiz olmuş diye bir sayalım dedik, 34-35 yöneticiye ulaştığımızın farkına vardık.

Bize düzenli haber bulan, çeviriler yapan, e-dergiye her ay yazan/çizen, PardusWiki’de madde yazan yüzlerce dostumuzun çabasıyla oldu bunların hepsi…

(…)

1. şiirimiz karadır abiler

kendi kendine çalan bir davul zurna

(…)

Kendi kendine çalan bir davul zurna mı olduk?

Evet… “OOXML’e Hayır” kampanyamıza dışarıdan fazla destek alamadık, Türk özgür yazılım camiasının en büyük derdi olan didişmelerden Özgürlükİçin’i özellikle uzak tutmaya çalıştık, kimin ne yaptığına ve ne yapmadığına ilişkin sorgulamalarda bulunmadık. Yeşil sahalardaki deyimle söylemek gerekirse, hep “önümüzdeki maçlara baktık” ve sadece işimize odaklandık.

Bu dönemde Özgürlükİçin’in beklemediğimiz çıktıları da olmadı değil. Çeşitli özgür yazılım projelerine eleman yetiştirdik, aylık bilgisayar dergilerinin Linux sayfaları bizlerden sorulur oldu, Pardus’a küsmüş dostlarımızı geri kazanmaya çalıştık. Açık olmak gerekirse bu sonuncusunda kimi zaman başarısız olduk, kimi zaman başarılı…

Kimindi bilmiyorum, ama çok sevmiştik. Sanırım sevgili Çağlar Onur’un bulduğu, sonrasında Pardus ekibinin benimsediği ve sık kullandığımız bir erotik slogandı: “Aşk ile geliyoruz!”

Biz aşkın örgütlenmek olduğunu düşündük abiler.

(…)

Özgürlükİçin’e geçmiş dönemde çeşitli saldırılar da (eleştiri değil) aldık. Neredeyse son bir yıldır, hiçbirine cevap vermedik. Geçtiğimiz günlerde şahsıma yapılan gayri ahlaki, gayrı sıhhi, gayri medeni son bir saldırı hariç.

Aslında benim açımdan çok basit bir açıklaması vardı olayın. Söz konusu mecraya gönderdiğim açıklama her şeyi açıklıyor zaten:

O kadar kötü ve o kadar beceriksizce yapılmış bir analiz ki bu…

Netmaster CME075 model ve 009096-xxxxxE MAC adresli (kablosuz bağlantısı olmayan) modeme bağlı tek bir bilgisayar ve bu bilgisayar üzerinden paylaşımlı internet ile dışarı çıkan birden fazla bilgisayar ve kullanıcı mevcutsa peki?

Madem log okumasını biliyorsunuz, aynı anda yukarıda verdiğim modem/IP üzerinden kaç oturum birden açılmış, buna hiç baktınız mı? Bence bakmayın, çünkü utanabilirsiniz…

Bu, bu foruma bugüne dek gönderdiğim ilk ve son açıklamadır. Bugüne dek özellikle sustum, böylelikle de sizin forumun bir kullanıcı mahremiyetinin olmadığı, yöneticilerin kafasının bozulduğu herhangi bir kişiye loglar üzerinden saldırabileceği ortaya çıkmış oldu.

Özür falan beklemiyorum. Bunu yapamayacak kadar öfkeyle dolu yöneticilerin nefret saçtığı bir yere dönüştü çünkü burası…

Bir forumun yöneticileri arasında doğru düzgün log okumayı bilen kimse yok mudur, yahu?

(…)

Özgürlükİçin’de “düzayak çivit badanalı bir kent” kurduk. Bu kent, bizden sonra da büyümeye devam edecek.

Gönlümden geçen, bizden sonrakilerin ve bizim dışımızdakilerin de aynı soruyu kendilerine sormalarıdır:“Düzayak çivit badanalı bir kent nasıl kurulur abiler?

Bir düşünün abiler…

Ali Işıngör

1974 yılında İstanbul’da doğdu. İtalyan Lisesi’nde okudu. Kendini bildi bileli ölesiye bir şekilde merak ediyor, bir şeyler okuyor, araştırıyor ve yazı yazıyor. Bu dürtülerini bir hayat tarzına dönüştürüp, böyle yaşayabileceğini anlayınca gazeteci olmaya karar verdi. 1992’de başlayan gazetecilik/yazarlık macerasında yolu Corriere Della Sera, Panorama, M5 Haber, Il Sole 24 Ore, Focus gibi çeşitli dergi ve gazetelerden geçti. Topluluk yöneticiliğinden arta kalan boş zamanın büyük bir kısmını hayaller kurmakla, çizgiroman okumakla (favori kahramanı Corto Maltese’dir), merak etmekle ve özgür yazılım projelerine katkı vermekle harcıyor.

Yorum Yok

Yorum Yaz

Yorum
İsim
E-Posta
Website