E-Bülten’e kayıt olun

E-Posta:



Mobilde 64 Bit Deneyimi

Mobilde 64 Bit Deneyimi

Apple, iPhone 5S ile birlikte Dünya’da 64 Bit mimarisine sahip ilk telefonu piyasaya sürdü. Peki, gerçekte bu ne anlama geliyor?

Konu Apple olduğunda meseleyi her zaman iki noktadan ele almakta fayda var. Pazarlama (Marketing) ve Mühendislik.

 

Niye 64 Bit?

Çok fazla detaya girmeden, daha çok son kullanıcı odaklı yaklaşmaya çalışalım. Bu mimarinin sağladığı en büyük avantajlardan biri, daha çok fiziksel RAM’e ulaşıp, bu şekilde donanımınızın kapasitesini daha verimli kullanmanızı sağlamaktır. Daha çok RAM son kullanıcının ne işine yarar, açıklamaya çalışalım.

 

Önce biraz tarihçe…

Bu işlemci mimarisinin temelleri ilk kez 70’li yıllarda atıldı ve o zamanının süper bilgisayarlarında kullanılmaya başlandı. Büyük şirketler ve sunucu tarafında kullanımı ise 90’lı yıllara dayanır. Son kullanıcıya ulaşması ise 2001 yılında Linux (Alpha sürümü 1995 yılında yayımlanmıştır) ve aynı yıl Microsoft tarafından Windows XP’nin 64-bit sürümünün sunulmasıyla başlar. 2003 yılında ise Apple, ilk 64-bit destekli işletim sistemi Mac OS X 10.3’ü çıkarır. Son kullanıcıya ulaşan ilk işlemci üretimi ise yine aynı yıl AMD tarafından gerçekleştirilir.

Tarihçe böyle…

 

“İyi de bu benim ne işime yarayacak?”

Hemen okurlarımıza soralım. Aranızda son kullanıcı olarak masaüstü veya dizüstü bilgisayarlarınızda 64-bit işletim sistemi kullanıp, “Bu kesinlikle 32-bit’ten çok daha hızlı” diyebilecek olan var mı?

Acaba biri bana bu değerlendirmenin hangi kriterlere göre yapıldığını açıklayabilir mi?

 

Hadi biraz daha detay…

Mesele işlemciler ve işletim sistemleri ise, baştan belirtelim konu hayli karışık. İşlemci mimarisinin karışıklığı ve işletim sistemlerinin hiyerarşisi, onunla ilgilenenler için bile çoğu zaman zor ve karmaşık olabiliyorken, en basit şekilde anlatımını yapmak da biraz zor ama deneyelim. Şahsen bu konularla ilgilenmeye başladıktan sonra, enteresandır eğlenceli de gelmeye başladı ama hâlâ bilinmesi gereken o kadar çok şey var ki…

Bütün bunların yanı sıra bir şeyi çokca deneyimleyip gördüm: “O kod büyük ihtimalle çalışmayacak :)”

Belki bu deneyimimi biraz açıklamak gerekiyor. Sizlerin tek bir “tık” ile gerçekleşmesini beklediğiniz işlemlerin; hayli karışık bir sırayla, birçok farklı donanım ve sürücü bağımlılıklarının kontrol edilerek gerçekleştiğini düşündüğümüzde, bu ve benzeri süreçlerin her birine entegre edilmeyen 64-bit yazılımlarla kullanıcı tarafında bu deneyimin tam olarak yaşanması mümkün değildir.

İşte tam da bu yüzden, yalnız işletim sisteminiz ile kullanıcılara tümüyle 64-bit desteği sunmak, sadece sizin elinizde değildir. Son kullanıcıya tam anlamıyla bu deneyimi yaşatmak için; USB sürücülerinizden tutun da mobilde SoC çözümlerine, mevcut uygulamalarınızın tüm bağımlılıklarına (dependence) ve en önemlisi farklı üreticilerden aldığınız donanımların (ve onların bağlı bileşenlerinin) kodlarına kadar bu desteği sunmanız gerekir.

Aşağıdadaki diyagram, yukarıda belirttiğim tek bir “tık” ile gerçekleşen uygulamaların çalışma düzenini detaylandırılmadan gösterimidir:

 

Uygulama akış diyagramı

Kaynak: Oytun Şengül

Tüm bunlar yapılmadan, mevcut işletim sisteminizin 64-bit sürümünü çıkartmanın, son kullanıcılar nezdinde ne gibi bir avantajı olur, yoruma epey açık. Ancak bir istisna var!

 

64 Bit oyunlar

Apple iPhone 5S lansmanında Infinity Blade III oyununu göstererek performansından örnekler verdi. Open GL ES 3.0 desteği sunan Apple, bu hamlesiyle mobil oyun sektöründe ne noktalara gelinebileceğini ortaya koyuyor. Yayımlanan test sonuçları da mobil oyuncuların muhteşem grafiklere sahip oyunlara şimdiden hazır olmaları gerektiğini gösteriyor. İşte tam da bu noktada, bu yeni işlemci mimarisinin önemi ortaya çıkıyor. Mobilde Open GL 3.0 demek, daha iyi grafikler ve daha çok performans demek. Daha iyi grafiklere sahip oyunlarınızı çalıştırabilmek için de, daha fazla slota, daha fazla RAM’e, daha hızlı veri yollarına ve temelde GPU’nuzun ihtiyaçlarını karşılayabilecek daha büyük bir yapıya ihtiyacınız var demektir ki, işte 64-bit mimarisinin son kullanıcılar nezninde hissedilebileceği en açık alan burasıdır.

Tarihçeye baktığımızda, Atari firması tarafından piyasaya sürülen Jaguar adlı oyun konsolunun 1993 yılında ilk kez 64-bit desteği verdiğini görüyoruz. Yeni işlemci mimarisi deneyiminin son kullanıcılara PC’lerden önce oyun konsolları aracılığıyla ulaştırılması da zaten bu noktada epey açıklayıcı.

Tüm bunların yanında, Apple’ın ilk 64-bit mimarisi desteğini diğer tüm mobil işletim sistemlerinden önce sağlaması da aslında iki sebepten son derece normal. Birincisi; hepimizin malumu, kendi yazılımını kendi donanımıyla birlikte tek bir elden sunabilmesi büyük avantaj. İkincisi ise; işletim sistemi içerisinde kullandıkları birçok açık kaynak C kütüphanesinin ve en önemlisi, tüm sistemin çalışmasını doğrudan etkileyen ilk faktör, GCC‘nin 64-bit desteğini hali hazırda uzun zamandır sağlaması.

 

Şimdi reklamlar

Ve karşınızda, 64-bit desteğiyle yeni iPhone 5S. Çünkü o, “bu sayede” daha hızlı!

Çoğu Apple ürününde olduğu gibi, eğer buna inanmak istiyorsanız, evet en hızlısı o’dur! Multitasking desteğinin tam olarak sağlanmadığı bir işletim sisteminde 64-bit desteğiyle daha hızlı işlemler yapabileceğinize inanıyorsanız, evet en hızlısı o!

Akıllı telefonlar denince akla ilk gelen şey uygulamalar. Yeni iPhone 5S’inizde çalıştıracağınız uygulamaların büyük çoğunluğunun bu desteği olmamasına rağmen, yine de daha hızlı çalışacaklarına inanmak istiyorsanız, evet en hızlısı o! 🙂

Son olarak bu konuda Qualcomm Yöneticilerinden Anand Chandrasekher’ın yorumuna bakalım: “Bence pazarlama hilesi yapıyorlar, yoksa kullanıcıların bu durumdan faydaları sıfırdır.”

iPhone 5S, 64 Bit mimarili ilk cep telefonu

Peki, gerçekten 64 Bit deneyimi yaşanmayacak mı?

Mobil Dünya’da her şey ekosistem. Zamanla, hem yazılım hem de donanım üreticilerinin tamamının sağlayacakları destekle, son kullanıcıların bu deneyimi tam olarak yaşamaları mümkün. Ekosistemin bütün oyuncuları buna hazır olduğunda olacaktır ancak yine de mobilde yukarıda saydığımız çoğu gerekçeye paralel olarak, 32-bit ile sağlanan faydaların 64-bit ile ne kadar ileri taşınacağı bence meçhul. Steve Jobs sonrası neye ihtiyacımız olduğunu bizlerin belirlemediği bir dünyada, yine neye ne kadar ihtiyacımız olduğu bize kalırsa.

Apple için iPhone 5S sadece bir başlangıç. Bu hamlenin arkasında daha başka planlar olduğunu düşünüyorum. ARM’ın 2. nesil 64-bit işlemcileri yolda ve görünen o ki artık PC pazarında yer almamaları için çok fazla beklemeye gerek kalmamış. POP IP gibi çalışmalar ARM’ın bu kulvara da gözünü diktiğini gösteriyor. Böyle büyük bir atılımı Apple yapar mı, bence yapar. Bu yüzden mobildeki bu hamlenin, sadece mobilde kalmayacağını düşünüyorum. Yani şimdi Intel düşünsün.

Son olarak, Android ve Windows Phone tarafında 64-bit desteği nasıl oluyor ya da olacak, bir başka blog konusuna kalsın.

Oytun Eren Şengül
Yorum Yok

Yorum Yaz

Yorum
İsim
E-Posta
Website