E-Bülten’e kayıt olun

E-Posta:



Zeka Gücü Projesi Şehzadeler Şehri Amasya’da

Zeka Gücü Projesi Şehzadeler Şehri Amasya’da

Turkcell Zeka Gücü Projesi kapsamında Amasya ilinde zeka küpleriyle dolu dolu beş gün geçirdim. Bu yazımda da sizlere şehzadeler şehri Amasya’daki öğrencilerim ile gerçekleştirdiğimiz beş günlük Zeka Gücü eğitimlerinden bahsedeceğim. Hazırsanız başlıyorum.

18 Haziran Pazar günü saat 10.30 uçağıyla İstanbul’dan Amasya’ya doğru yola çıktım. Amasya’daki havalimanı şehir merkezine uzak olduğu için bir saat de otobüsle yoluma devam ettim. Otelime yerleştikten sonra okulun Bilişim Teknolojileri öğretmeni Bahadır Bey ile birlikte Amasya Bilim Sanat Merkezi’ne (BİLSEM) doğru yol aldık. Hiç vakit kaybetmeden Turkcell Zeka Gücü sınıfının kurulumuna başladık. Kurulum sırasında okul müdürü Ömer Bey de bizlerle birlikteydi. Gün sonuna doğru Ömer Bey ve Bahadır Bey ile kısa bir sohbet gerçekleştirdik. Kurum yeni binasına eğitimlerden birkaç gün önce taşınmış. Eski binası ise 8 odalı bir lojmandan ibaretmiş. Bahadır Bey gülerek anlatıyor bu durumu. Kendisi yatak odasında, bir öğretmen oturma odasında, bir başka öğretmen de mutfakta ders veriyormuş. Sıkıntılı günlerin ardından yeni binalarına geçince biraz daha rahatlamışlar haliyle. Binanın açılışını da Zeka Gücü eğitimleriyle ben yapmış oldum :).

Bina hâlâ inşaat halinde olsa da mükemmel bir Zeka Gücü sınıfı hazırlanmıştı. Kurulumla ilgili son kontrollerimizi yaptıktan sonra Bahadır Bey akşam yemeği için beni ablasının bağ evine davet etti. Güzel bir manzara eşliğindeki akşam yemeğinden sonra otelime dönüş yaptım. Yarınki eğitimlerimiz için hazırdım ve sabırsızlıkla öğrencilerim ile tanışmak için bekliyordum.

 

Eğitimin 1. Günü

Sabah okula geldiğimde beni okul müdürü Ömer Bey ve müdür yardımcısı Arzu Hanım karşıladı. Vakit kaybetmeden hemen sınıfa çıktım. Sınıfa girdiğimde kalabalık bir öğrenci grubu karşıladı beni. Bahadır Bey de ben gelmeden sınıf için hazırlıklarını tamamlıyordu. Hiç vakit kaybetmeden ilk dersimize başladık. İlk önce öğrenciler ile kısa bir tanışma gerçekleştirdik. Daha sonra Turkcell Zeka Gücü projemizden ve bu beş gün boyunca neler yapacağımızdan bahsettim. Öğrencilerimin hepsi meraklı gözlerle bana bakıyordu. Derse bir an önce başlamak için can atıyordu her biri. Daha sonra “Maker olmak nedir ve neden önemlidir?” sorusuna yanıt bulduk. Artık mobil uygulamalarımızı geliştirmeye hazırdık.

App Inventor uygulamasından kısaca bahsederek derse başladım. Öğrencilerle birlikte uygulamalarımızı geliştirdik. Birkaç öğrencimin App Inventor konusunda iyi olduğunu ve hatta Antalya’da düzenlenen Bilim ve Sanat Merkezleri Festivali‘ndeki Hackathon’a katıldığını öğrendim. Ders ilerledikçe sınıf içerisinde birbirinden değişik projeler çıkmıştı bile. Yaptığı çalışmaları öğrencilerin de test edebilmesi amacıyla Turkcell T60 test telefonlarını dağıttım. Bazı öğrencilerim telefonlardan bazıları ise App Inventor’ın aiStarter uygulamasından çalışmalarını test etti. Uygulamalarımızı tamamladıktan sonra ilk eğitim günümüzü tamamladık.

 

Eğitimin 2. Günü

Eğitimimizin ikinci gününde Arduino’ya giriş yaparak dersimize başladık. Öğrencilerimin bazıları Arduino hakkında bilgisi varken bazıları ise ilk defa Zeka Gücü eğitimleri sayesinde Arduino ile tanışmıştı. İlk olarak öğrencilere Arduino hakkında kısa bir bilgi vererek derse başladım, ardından Arduino ile yapabilecekleri projelere dair bilgi verdim. Artık uygulamalarımızı yapmaya hazırdık. Öğrencilerle tek tek sensörleri tanıdık ve uygulamalarımızı yaptık. Uygulamaları yaptıkça proje günü için öğrencilerin fikirleri oluşmaya başlamıştı bile. Ders sonuna doğru öğrenciler yorulmaya başladı. Hep birlikte “Kulaktan Kulağa” oyununu oynayarak hem eğlendik hem de günün yorgunluğunu üzerimizden attık. Hepimiz için yorucu ama eğlenceli bir gün oldu. Öğrenciler Arduino’yu çok sevmişti ve proje gününün gelmesini sabırsızlıkla bekliyordu.

 

Eğitimin 3. Günü

Yoğun ama bir o kadar da eğlenceli geçen Arduino eğitiminin ardından sıra üçüncü gün eğitimlerimize gelmişti. Sınıfa girdiğimde zeka küplerim tam kadro hazırdı. Hiç vakit kaybetmeden dersimize başladık. İlk olarak Tinkercad programına giriş yaptık. Tinkercad’in arayüzünden kısaca bahsettim ve örnek uygulamalarımızı yaptık. Tinkercad’in ardından 3 boyutlu yazıcımızı tanıdık. Kalibrasyon işlemi, filament değişimi ve baskı alma işlemlerini gördük. Hep birlikte örnek baskı aldık.

Öğleden sonra ise Turkcell Zeka Gücü eğitim portalından bahsederek derse başladım. Eğitim portalı içindeki derslerimizi ve “Tanışalım” kısmını inceledik. Daha sonra Maker ve Kodlama Kit’imizi incelemeye başladık. Makey 0z+’larımıza isim verdik. TBlok uygulamasını ve kitleri kullanarak çalışmalarımızı yaptık. Üçüncü gün eğitimlerimizi de tamamlamış olduk.

 

Eğitimin 4. Günü – Proje Günü

Dolu dolu geçen eğitimlerin ardından yine meyvelerimizi toplama zamanı gelmişti. 🙂 Öğrencilerimin bir kısmı projesinin planını hazırlamışken, bir kısmı da yapacağı projeyi bulamamıştı. Biz de Bahadır Bey ile projesini bulamayan öğrenciler için tek tek Zeka Gücü sınıfında bulunan malzemeleri dağıttık. Öğrencilerden sensörlerin kullanımı hakkında internetten araştırma yapmasını istedik. Böylece öğrenciler hem araştırma yapmayı öğrenecekti hem de diğer sensörlerin kullanımını da keşfetmiş olacaktı. Elbette bu taktiğimiz işe yaramıştı :).

Öğrenciler birbirinden ilginç ve değişik sensörleri kullanarak mükemmel projeler hazırladı. Çay Karıştırma Makinesi’nden Mesafe Gösteren Kapıya, Hırsız Önler’den tutun Lazerli Güvenlik sistemine kadar birbirinden ilginç projeler hazırladı bu minik zeka küpleri. Ders sonuna doğru öğrencilerimin mutlulukları gözlerinden okunuyordu. Bu duyguları onlarla paylaşmak ve onların mutluluklarını görmek beni çok etkiledi. Mutluydum ve içim rahattı. Eğitimler bitmiş olsa bile Bahadır Bey ile bu çocuklar çok güzel işler yapacaktı, inanıyordum. Dersimizi yine “Kulaktan Kulağa” oyunumuzla tamamladık. Bu oyun sınıfımızın vazgeçilmezi olmuştu. Öğrencilerimle vedalaşarak Zeka Gücü eğitimlerimizi tamamlamış olduk.

 

Eğitimin 5. Günü – Büyük Zeka Küpleri

Amasya ilinde öğretmenlerle de Zeka Gücü eğitimi yaptık.

Küçük zeka küplerim ile doldu dolu geçen dört günün ardından büyük zeka küpleri ile yani öğretmenlerimizle eğitim yapma zamanımız gelmişti. Büyük zeka küpleri öğrencilerden çok daha istekli ve heyecanlıydı :). İlk olarak Tinkercad programını tanıttım ve arayüzünden bahsettim. Daha sonra Cura programı hakkında detaylıca bilgi verdim. Hemen ardından 3 boyutlu yazıcının kullanımı hakkında bilgi verdim. Filament değişimi, kalibrasyon işlemi, SD kart üzerinden baskı alma gibi özelliklerinden bahsettim. Birkaç uygulama yaptıktan sonra büyük zeka küpleriyle olan eğitimlerimizi tamamladık. Amasya’daki Zeka Gücü eğitimlerimizi de tamamlamıştık. Öğretmenlerimizle de vedalaştıktan sonra Amasya BİLSEM’den ayrıldım.

“Ee, bu kadar uzun uzun yazdın biz de okuduk, Amasya hakkındaki görüşlerin nerede?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim :). Onu da altta yazdım. Merak edenlere duyurulur efendim :).

 

Amasya Hakkında

Amasya, Karadeniz Bölgesi’nin Orta Karadeniz Bölümü’nde yer alan bir ilimiz. Kuzeyde Samsun, batıda Çorum, doğuda Tokat, güneyde Yozgat ile komşu. Şehre ayağınızı atar atmaz etrafınızı dağlar sarıyor. Kimileri bu durumu boğucu olarak tabir etse de benim için güvenliği çağrıştırdı diyebilirim. Eski zamanlarda Osmanlı şehzadeleri güvenli olduğu için burada eğitim görürmüş. Gittiğinizde zaten hâlâ o zamanlardan kalan şehri saran surların kalıntılarını da görebilirsiniz. Eğer tarihi bir gezi yapmayı düşünüyorsanız Amasya tam size göre. Şehre nereden bakarsanız bakın muhakkak tarihi bir şeyler görebilirsiniz. Amasya’nın merkezine indiğinizde sizi Yeşilırmak Nehri’nin kenarındaki Yalı Boyu Evleri karşılıyor. Hemen yukarısında ise Amasya Kalesi ve Kral Kaya Mezarlıkları var. Amasya’daki tarihi ve turistik yerlerin hepsi yürüme mesafesinde. Sadece Amasya Kalesi’ne çıkacaksanız taksiye binmenizi öneririm. Gittiğinizde Pirler Parkı’na da uğramayı ihmal etmeyin.

Pirler Parkı’nın içerisinde küçük ama bir o kadar da etkileyici Yankı Taşı var. Beni etkileyen yerlerden birisi de o olmuştu. Ayrıca Amasya şehrini detaylı olarak görmek istiyorsanız Minyatür Müzesi’ne de uğrayın. Peki nerede yemek yenir? Onu da hemen söyleyeyim. Benim favorilerim Amasie Mutfağı, Beyoğlu ve Yamaç Bistro oldu. Yamaç Bistro’nun akşam gittiğinizde muhteşem bir manzarası var. Bilginiz olsun :). Amasya ile ilgili tek yazabileceğim olumsuz özelliği trafik. Maalesef çevre yolu olmadığı için bir ilden başka bir ile giden araçlar şehir merkezinden geçmek zorunda. Bu da şehir içi ulaşımı olumsuz yönde etkiliyor. İstanbul trafiğinden daha beter diyebilirim.

Yazacaklarım bu kadar. Sıra geldi teşekkür kısmına. Listem uzun malum :).

İlk olarak beni eğitimlerimde yalnız bırakmayan sevgili Bahadır Bey ve Mevlüt Bey’e, Amasya’nın muhteşem tarihini iliklerime kadar işleyen sevgili okul müdürü Ömer Bey’e teşekkürlerimi bir borç bilirim. Ayrıca Bahadır Bey’in sevgili eşi Fatma Hanım’a ve değerli ailesine beni beş gün boyunca bir an olsun yalnız bırakmadıkları için çok teşekkür ederim.

Bir başka blog yazımda görüşmek üzere.

Gamze Baş Yardımcı

İstanbul Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitmenliği mezunu olan Gamze, 2017'nin mart ayında aramıza katıldı. 2019'un sonuna doğru aramızdan ayrılan Gamze'ye sevgili eşiyle birlikte Anadolu'da başlayacağı yeni hayatında başarılar diliyoruz.

Yorum Yok

Yorum Yaz

Yorum
İsim
E-Posta
Website