E-Bülten’e kayıt olun

E-Posta:



32 Kısım Tekmili Birden, LibreOffice Konferansı

32 Kısım Tekmili Birden, LibreOffice Konferansı

Bu yıl LibreOffice Konferansı, İtalya’nın başkenti Roma’da düzenlenince, Artistanbul’un İtalya’dan sorumlu ekipler amiri olarak artık katılmamak olmazdı! Konferans alanından en yakası açılmamış dedikodularla karşınızdayım!

 

Önce kısa bir girizgâh:

Artistanbul olarak bir süredir LibreOffice/Collabora tarafında acayip işler peşindeyiz. “LibreOffice kısmını anladık da, Collabora neyin nesi oluyor?” dediğinizi duyar gibiyim. Hemen açıklayayım:

LibreOffice’in internet üzerinden çalıştığını, tıpkı Google Docs ya da Office 365’teki gibi aynı anda çok sayıda kişinin aynı belge üzerinde çalışmasına izin verdiğini hayal edin. Önemli bir farkla: Bu “online LibreOffice”i şirket sunucunuza ya da buluta kurabiliyorsunuz!

Collabora, bir grup LibreOffice geliştiricisinin şirketleşerek geliştirdiği müthiş bir ürün. Hani bazen sorarlar ya, “Özgür yazılımcılar nasıl para kazanıyor?” diye, tam da bir yazıda anlatılacak bir öyküsü var Collabora tayfasının. Her neyse, işin o kısmı bir başka yazıya artık…

Her neyse, Collabora ekibi Dünya’da ve Türkiye’de pek çok özel ve kamu kurumunun çok önemli bir ihtiyacına denk düşen bir ürünü geliştiriyor. Kanun koyucular ve piyasa düzenleyici kurumlar (BDDK ya da BTK mesela) “bilgi güvenliği” ya da diğer ticari nedenlerle çeşitli firmaların kullanıcı/müşteri bilgilerinin yurtdışına çıkarmasına izin vermiyor. Finans sektöründe örneğin, bu kısıtlar daha da ileri gidebiliyor. Bankalar, içinde müşteri bilgisi geçen tüm uygulamalarını, kurum içinde barındırdıkları altyapı üzerinden sunmak zorundalar. Daha basitleştirerek söylemek gerekirse, şu anlama geliyor: Türkiye’de bankalar belge oluşturma ve paylaşımında Office 365 ya da Google Docs kul-la-na-maz-lar!

Artistanbul olarak LibreOffice ve Collabora tarafında çalışıyoruz diyelim ve bu kısmı şimdilik kapatalım.

 

Ne olacak bu UI/UX sorunlarının hali?

Etkinlik Roma’da düzenleniyor ve Roma eşim Özlem ile birlikte yeryüzündeki en sevdiğimiz kent. Geçmişte muhabir ve stringer olarak çalıştığım Rai Uno, Il Sole 24 Ore (Dünya’nın en eski ekonomi gazetesi. Ekonomi yayınlarının pembe/somon renkli kağıda basılmasını da yaklaşık yüzyıl önce bu gazetenin yaşadığı bir kağıt sıkıntısına borçluyuz.) gibi medya kuruluşlarının merkezleri de burada. Roma aşkımız öyle bir seviyede ki, Roma’nın güzide bir semtinde oturan eski direktörümle yaklaşık her yaz birkaç haftalığına evleri değiş-tokuş ediyoruz. O, bok varmış gibi İstanbul’a, biz ise Roma’ya aşığız!

Her neyse, hani Roma’yı avucumun içi gibi biliyorum ve sular seller gibi İtalyanca konuşuyorum ya… Konferansın ilk günü düzenlenen ve daha küçük bir gruba açık olan etkinlik için yanlış yere giden salak da, bendenizim!

Bir süre sonra anlaşıyor ki, tek salak ben değilmişim… Dünya’nın dört bir yanından gelen onlarca kişi, birer birer o yanlış adresin önünde beklemeye başlıyor, hatta aramızda Avustralya’dan 16 saatlik uçuştan elinde bavullarıyla gelen bir arkadaş bile var. Meğersem, sitede 10 Ekim menüsünün altında yer alan harita, ayın 11’inden sonraki etkinliklerin yerini gösteriyormuş! Ayın 10’undaki yer için, Events&Meetings bağlantısına tıklamak gerekiyormuş!

 

Bu menüye bakıp, 10 Ekim bağlantısı altında yer alan haritanın o günkü etkinliğin düzenlendiği yeri gösterdiğini düşünebilirsiniz. Ama öyle değil. Bu, bir de itirazlarla düzeltilmiş hali sitenin…

 

Her neyse, “Ne olacak bu LibreOffice’deki UI/UX sorunlarının hali?” diye bir kez daha dertlenip, bir kısmımız Piazza Navona’da içmeye yollanıyor.

 

The fake one at Washington

Allahı var, etkinlik Roma’nın en ünlü müzelerinden biri olan Musei Capitolini‘nin binalarında düzenleniyor. Türkçe söylemek gerekirse, burası Roma’nın Topkapı Sarayı. Böyle güzel bir yerde etkinliği düzenledikleri için organizasyon ekibi kocaman bir alkışı hak ediyor.

LibreOffice Geliştirici Konferansı, Musei Capitolini'nin çeşitli salonlarında yapıldı. Bendeniz, arkada bir yerlerde oturuyorum.

Konferanslar, Musei Capitolini’nin çeşitli salonlarında yapıldı. Bendeniz, arkada bir yerlerde oturuyorum.

 

Açılışın ilk konuşmasını, etkinliğin ev sahibi olan Roma Belediyesi Başkan Yardımcısı (Assessore) Flavia Marzano yaptı. Sonrasında tanışma fırsatı da bulduğum Flavia, dünya tatlısı bir kadın. “Roma Semplice” (Türkçe mealiyle: Basit Roma) programının başındaki isim olan Flavia Marzano, İtalyan başkentinin kamu yönetiminin şeffaf, rekabetçi, akıllı şehir teknoloji ve avantajlarını sunmasını sağlayacak büyük bir dijital dönüşüm programını yürütüyor. Roma Belediyesi’nin bu dönüşüm programı sayesinde, LibreOffice’e geçişi büyük ölçüde tamamladığını da burada ekleyelim.

Flavia’dan sonra sahneye, bence etkinliğin en eğlenceli sunumunu yapan Italo Vignoli çıktı. Italo sunumunun ilk slaytında Roma’nın M.Ö. 4. yüzyıla dair bir haritasını ekrana getirdi. Haritadaki yer imi, içinde bulunduğumuz binanın şu an üzerinde yükseldiği, 2.500 yıl önceki binayı gösteriyordu :). Her neyse, Italo salona bakarak “This is Capitol Hill. Not the fake one at Washington!” dediğinde kahkahalar yükseldi, sanırım en çok da ön taraftaki Amerikalılar güldü :).

Herhalde 60’larında olan Italo, tek kelimeyle müthiş bir adam. Document Foundation ve LibreOffice dendiğinde, Avrupa’da akla gelen ilk isim. Italo kendi halinde bir iletişimciyken, yaklaşık 20 yıl kadar önce aniden hobisini işe dönüştürmeye karar veriyor ve özgür yazılım projeleri için çalışmaya başlıyor. “Hafta içi işimi yapıyorum, akşamları ve haftasonlarımı ise hobime ayırıyorum” diyerek kendisiyle dalga geçmeyi de ihmal etmiyor.

 

Collabora Online

Collabora Online

LibreOffice ekosistemindeki gelişmeler

Bu yıl Roma’da düzenlenen LibreOffice Konferansı’nın benim için en ilginç kısmı, LibreOffice uzayında çözüm geliştiren Collabora ve diğer firmaların geliştirdiği ürün ve hizmetler oldu elbette.

Çok sayıda firmayla tanışma şansım oldu, özetle şunu söyleyebilirim: LibreOffice’e göç edecek firmaların ihtiyaçlarına yönelik güzel bir çözüm ve hizmet ekosistemi oluşmaya başlamış. Doküman yönetiminden bulut servis sağlayıcılara, Groupware araçlarından eğitim kurumlarına yönelik çözümlere kadar epey farklı çözümlerle karşılaştım.

Çözümler içinde en öne çıkanı, elbette Collabora Online.

Collabora aynı anda onlarca kişinin aynı belge üzerinde çalışmasına olanak sağlayan, kendi sunucunuza ya da buluta kurabileceğiniz, kullanıcı ve yetki yönetimi araçları son derece güçlü bir ofis yazılımı. Daha gidecek yolu olmakla beraber, Google Docs ya da Office 365 araçlarından pek bir eksiği kalmamış durumda. Bazı alanlarda daha iyi olmaya başladığını, şimdiden söyleyebilirim.

İşin biraz da teknik taraflarından bahsedecek olursak: Dışarıdan destek verenlerle birlikte 150 geliştiriciye ulaşan Collabora takımı, LibreOffice’e Red Hat’ın ardından en fazla kod katkısı veren ekip. Son zamanlarda yaptıkları ve LibreOffice 5.4 sürümüne de eklenen işler arasında; 16 çekirdek iş paylaşımı (threading), pivot chart desteği, paragraf ve satır bazlı dijital imzalama gibi geliştirmeler mevcut.

Beni asıl heyecanlandıransa, Collabora Online’ın kurum içi kullanılan farklı yazılım ve araçlarla birlikte çalışmayı kolaylaştırıcı pek çok bacağa ve API’ye sahip olması. Şöyle düşünün; bir üniversite olarak bir ofis yazılımı kullanıyorsunuz ve bu yazılımı kurum içindeki LMS (Öğretim Yönetim Sistemi) ya da Turnitin araçlarıyla da entegre çalışır hale getirmek istiyorsunuz. Biraz kod, biraz sihir ve Collabora ile bu mümkün.

Ve en güzel haber… Tıpkı Linux dağıtımları gibi uzun süreli destek sağlayan LTS sürümleri de yayınlayan Collabora’nın şimdiden 55 ülkede 75 kadar çözüm/işortağı mevcut!

 

Gelecek yazıda neler olacak?

LibreOffice Konferansı’ndan bahsederken epey gevezeleştiğimin ve yazıyı uzattığımın farkındayım. LibreOffice’in arkasındaki asıl güç olan The Document Foundation’ın yönetişim modelinden, LibreOffice’in marketing takımından, LibreOffice’in yeni maskotundan ve merakla beklenen LibreOffice 6.0’dan daha bahsedemedim bile!

Acar muhabiriniz olarak bir sonraki yazımda o taraftaki gelişmeleri ve en pis dedikoduları aktaracağım. Beklerim.

 

 

Açılış görseli: rabbit75123 / 123RF Stok Fotoğraf

Ali Işıngör

1974 yılında İstanbul’da doğdu. İtalyan Lisesi’nde okudu. Kendini bildi bileli ölesiye bir şekilde merak ediyor, bir şeyler okuyor, araştırıyor ve yazı yazıyor. Bu dürtülerini bir hayat tarzına dönüştürüp, böyle yaşayabileceğini anlayınca gazeteci olmaya karar verdi. 1992’de başlayan gazetecilik/yazarlık macerasında yolu Corriere Della Sera, Panorama, M5 Haber, Il Sole 24 Ore, Focus gibi çeşitli dergi ve gazetelerden geçti. Topluluk yöneticiliğinden arta kalan boş zamanın büyük bir kısmını hayaller kurmakla, çizgiroman okumakla (favori kahramanı Corto Maltese’dir), merak etmekle ve özgür yazılım projelerine katkı vermekle harcıyor.

2 Yorumlar

Yorum Yaz

Yorum
İsim
E-Posta
Website