Zeka Gücü Projesi Türkiye’nin En Güneyinde!

Turkcell Zeka Gücü Projesi kapsamında Ardahan, Düzce ve Siirt’ten sonra İskenderun ilinde bu senenin 4. eğitimini gerçekleştirdik.

Amanos Dağları’nın eteğine kurulmuş, palmiye ağaçlarının inci gibi dizildiği bir limana sahip olan İskenderun; 70’li yıllarda kurulan Demir ve Çelik Fabrikası ile birlikte gelişimini tamamlamış ve ticaret/lojistik merkezine dönüşmüş.

Hayatında ilk kez Akdeniz bölgesindeki bir şehirde bulunmuş; Türkiye’nin en güneyine, Hatay’a gitmiş biri için İskenderun güzelliğinden bir şey kaybetmiş midir tartışılır. Nitekim birçok kişi; kurulan fabrikalar, alınan yoğun göç ve yapılan gecekondular ile İskenderun’un betonlaşmaya yenik düştüğünü ve körfezin kirlendiğini söyledi.

Lisans eğitimim sırasında Erasmus+ Öğrenim Hareketliliği programı ile kısa bir dönem İspanya’nın güneyinde, Endülüs’ün başkenti Cordoba’da eğitimime devam etmiştim. İskenderun’a ayak basar basmaz kendimi yeniden o şehirde hissettim. Geniş sokakları, sıcak havası, samimi insanları, her yerde bolca görebileceğiniz turunçgilleri ve uzun palmiyeleri ile sanki Cordoba’daydım.

 

“Atatürk’ün doğduğu eve benzeyen bina”

Şehre varıp biraz dinlendikten sonra kurum müdürü Ahmet Bey ile beş gün boyunca eğitim vereceğim Bilim ve Sanat Merkezi’ne geçtik. Zeka Gücü Laboratuvarı’nda bizi, kurumda Bilişim Teknolojileri Öğretmeni olarak görev yapan Ahmet ve Uğur öğretmen; Teknoloji ve Tasarım Öğretmeni olarak görev yapan Nermin öğretmen karşıladı. Hoş sohbetleri eşliğinde ertesi günkü eğitim için hazırlıklarımızı tamamladık.

Bina daha önce hiçbir BİLSEM’de görmediğim bir mimariye sahipti. O dönemki yöneticinin Safranbolu evlerine duyduğu özel ilgiden dolayı binayı bu şekilde inşa ettirdiğini öğrendim. Ayrıca bina, anaokulu olacak şekilde tasarlanmış. Bunu lavaboların diz boyunda olduğunu görünce tahmin etmek zor olmadı 🙂

Bir öğle arasında yemek siparişi vermek için telefonla konuşan öğrencime kulak misafiri oldum:

“Hani Gürsel Eczane’nin karşısında Atatürk’ün doğduğu eve benzeyen bi’ bina var ya, heh işte oraya!”

 

İskenderun BİLSEM’deki eğitimin ilk günü

Öğrencilerin birbirini, benimse öğrencileri tanımam için bir tanışma etkinliğiyle güne başladık. Fiziksel olarak aktif olan öğrencilerim endorfin salgılamaya başlamıştı bile!

Zeka Gücü Projesi, Zeka Gücü LMS ve eğitim programı hakkında öğrencilere bilgi verdikten sonra hız kesmeden dersimize başladık.

Turkcell 3. Nesil Robotik ve Kodlama Kiti’nde yer alan birbirinden farklı sensörlerin öğrencilerde merak uyandırdığını görebiliyordum. Açık kaynak ailesine mensup, en popüler Maker bileşenlerinden biri olan Arduino kartını programlamanın iki farklı yolu var: Ya mBlock, Ardblocky gibi araçlarla blok tabanlı programlama ya da Arduino IDE programını kullanarak metin tabanlı programlama yapabilirsiniz. Daha önce Arduino’yu blok tabanlı programlama yaparak kodlayan öğrencilerimiz için sınırları zorlamanın zamanı gelmişti!

Elektronik devre tasarımlarını Tinkercad’ın Circuits bölümünden herkesin görebileceği bir şekilde anlatmaya başladım. Ardından Arduino devre elemanlarını kullanarak devrelerimizi kurduk. Metin tabanlı kodlamaya geçerken temel komutlardan ve bunların kullanım amaçlarından bahsettim. İlk kodlarımızı yazarak temel düzeyden ileri düzeye doğru Arduino uygulamalarımızı yapmaya başladık.

 

Eğitimin ikinci günü: Öğretmenler günü

İskenderun BİLSEM’de başladığımız eğitimin ikinci günü, 24 Kasım Öğretmenler Günü’ne denk gelince kurum müdürü Ahmet Bey’in nazik davetiyle kahvaltı organizasyonlarına katıldım. Akdeniz manzaralı güzel bir mekânda kahvaltı ederken kurumda çalışan farklı branştaki öğretmenlerle de tanışma fırsatım oldu.

Eğitime öğleden sonra Arduino uygulamaları ile devam ettik. Bir önceki günden temel seviye (led yakma, trafik lambası, kara şimşek, buton ile LED kontrolü vb.) uygulamaları tamamlamıştık. İkinci günümüzde LM35 sıcaklık sensörü, HC-Sr04 ultrasonik mesafe sensörü, servo motor, joystick gibi bileşenleri kullanarak uygulamalar geliştirdik. Bu sensör ve bileşenleri günlük hayatta nerelerde kullanabiliriz diye üzerine epey konuştuk.

 

Eğitimin üçüncü günü

Arduino’yu çok seven ve kitin içerisindeki bütün sensörleri kullanmak isteyen öğrencilerimle eğitimin üçüncü gününde de Arduino ile çalıştık! Bu kez hareket sensörünü (PIR) kullanarak ortamdaki hareketi algılandığında buzzerı çalıştıran veya LED yakan uygulamalar yaptık. Yaptığımız uygulamayı nasıl geliştirebileceğimiz, günlük hayatta nerelerde kullanabileceğimiz üzerine tartıştık. Ardından IR kumanda ile RGB LED kontrolü, yağmur sensörü, gaz sensörü gibi diğer kullanmadığımız sensörlerle ilgili uygulamalar yaptık.

Dördüncü gün: Mobil programlama

Eğitim planımızda Tinkercad ile 3B modelleme konusu vardı; ancak öğrencilerimizin bu konuda epey iyi olduklarını görünce ağırlığımızı mobil program geliştirmeye verdik.

Massachusetts Institute of Technology (MIT)’nin Android işletim sistemi için blok kodlama yöntemini kullanarak uygulama geliştirmenizi sağlayan App Inventor programı ile birbirinden farklı uygulamalar yaparak çok verimli bir gün geçirdik.

Mobil programlama konusunda istekli olan öğrencilerimle tüm düzeylerde ilginç uygulamalar geliştirdik. Günün sonunda herkes kendi uygulamasını yapabilecek seviyeye gelmişti!

Son gün: İskenderun ve kürkçü dükkanına dönüş

Eğitimin son gününde “Anadolu’yu Pac-Man gibi gezen” Gamze Öğretmen bizimleydi. Gamze uzun yıllar boyunca Artistanbul’da çalışmış, Turkcell Zeka Projesi kapsamında 20’ye yakın şehri gezerek Zeka Gücü öğrencileri ile buluşmuş harika bir eğitmen! 2019’un sonuna doğru aramızdan ayrılarak sevgili eşi Murat ile birlikte Hatay’da yeni bir maceraya başladı. Mesleğini hakkıyla icra eden Gamze ile aynı dönemde çalışmış olmayı çok isterdim. Kim bilir belki yolumuz yeniden kesişir 🙂

Eğitimlerimizin son günü genelde “proje günü” olur ve öğrenciler hem daha önce edindikleri bilgileri hem de eğitim boyunca öğrendiği yeni bilgileri kullanarak  proje geliştirmeye başlar. İskenderun BİLSEM öğrencileri de tüm gün projeleri üzerine çalıştı. Ben ve Gamze öğretmen ise öğrencilerin sorularına yanıt vermek, onları yönlendirmek ve motive etmek için her daim yanlarındaydık. Eğitimin sonunda öğrencilerimiz, projelerini üstün sunum becerilerini kullanarak bizimle paylaştı.

Eğitimi sonlandırırken kurum müdürü Ahmet Bey, Zeka Gücü eğitimine teşekkür etme amacıyla hazırlattığı plaketi sundu. Benim için kıymeti ölçülemez bir an oldu. İskenderun BİLSEM ailesine misafirperverlikleri ve nezaketleri için teşekkürü bir borç bilirim.

Artistanbul ekibinin bir parçası olmaya devam eden sevgili Gamze ve eşi Murat’a; Hatay’ın yeme içme kültürünü yakından tanıttıkları için ayrıca teşekkür ederim 🙂

2021 yılının son eğitimi hangi şehrimizde olacak? Tüm güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter’dan takip etmeyi unutmayın!

Bir başka blog yazımda görüşmek dileğiyle hoşça kalın!