E-Bülten’e kayıt olun

E-Posta:



Teknoloji

Lithophane

Dijital bir görüntüyü fiziksel dünyaya nasıl aktarabiliriz?

  • Geleneksel yazıcıları kullanarak görüntüyü kağıt üzerindeki mürekkep izlerine dönüştürebiliriz.
  • Üzerinde bir sürü ışık saçan diyot bulunan bir monitör kullanarak görüntüyü doğrudan ışık parçacıklarına (dalgalarına?) dönüştürebiliriz.

Şu an benim aklıma üstteki iki maddede paylaştığım teknikler geldi. Eminim bu sorunun cevabı olarak verilebilecek bunlardan başka onlarca teknik daha vardır.

Kubernetes, Docker ve Konteynerler

Eğer kurumsal bir işyerinde çalışıyor ve IT ile dirsek temasında bulunan bir proje yöneticisi ya da birim yöneticisiyseniz, her yıl farklı bir teknolojik kelimenin (Örneğin Kubernetes) popüler olduğunu görürsünüz. Kimi zaman bu popülerlik trenine kendi projelerinizin de atladığını ve bazen projelerinize pozitif katkısı olduğunu ama bazen de anlamadığınız onlarca teknik detayın arasında kaybolduğunuzu hissetmişsinizdir.

3 boyutlu yazıcı

3 boyutlu yazıcı. Şimdiye kadar hakkında hiçbir şey duyup görmemiş olunsa bile ismini okuyunca ne yaptığına dair bir fikir oluşuyor. Benim üç boyutlu yazıcılara dair duyduğum ilk haberler genelde askeri alanlarda olduğu için günlük hayatımıza bu kadar hızlı gireceğini düşünmemiştim. Hatta benim hayatımda herhangi bir yeri olmayacağından emindim. Gün geçmiyor ki, hayat bize düşüncelerimizi bir kez daha yedirmesin. İşyerimde tam arkamda çalışan bir 3 boyutlu yazıcı var!

Mosyle

Saha operasyonu olan işlerde ekipleri yönetmek kadar sancılı işlerden biri de gelişen teknoloji sayesinde her gün biraz daha fazla işimize ortak olan “cihazları” yönetmek. Kurulumundan güncellemesine güncellemesinden politika gönderimine kadar pek çok derdi tasası olan bu cihazlar her ne kadar sahada olanlar için üretkenliği arttırsa da, bakım ve destek ekipleri için tam bir baş ağrısı yaratabiliyor.

+ Ben, burada yalnızca bana anlatılanı aktardım sizlere. Kendimden hiçbir şey eklemedim.
– Peki size bunları kim anlattı?
+ O gün orada olan biri.
– O gün orada olan o biri niçin doğrudan doğruya bunları bize anlatmamış?
+ Bilmiyorum. Korktuğu için olabilir. Ya da anlatmayı beceremediği için.

Ferit Edgü bu satırları yazarken elbette API’ın ne olduğundan haberi yoktu. Ama tam olarak API’lar bu yüzden ortaya çıktı: Makineler arası sistematik bir iletişim kurmak. Uzun uzun yazmak gerekirse “Application Programming Interface”. API belli kurallar bütünü içinde gelen isteklere standart cevaplar (tipik olarak HTTP) veren bir sistemdir. Kod değil bir üründür. Bu nedenle dilden bağımsız çalışır.

Açık Kaynak ya da Özgür Yazılım? Hangisi?

Özgür yazılım mı yoksa açık kaynak mı tartışmaları bu iki kavramın ortaya çıkışı ve zaman zaman birbiri karşısında iki farklı kamp gibi konumlanmasından bu yana çok uzun süredir tartışılıyor. Kişisel tartışmalar ve hatta hesaplaşmaların da eskisi kadar olmasa da çok fazla etkilediği bu alan, sadece yazılımın felsefesine meraklı bir avuç geek ve çevresinde kümelenmiş bir grup avukatın fildişi kulelerde birbiriyle mücadele etmesi gibi gözükse de, sonuçları hem yazılım geliştiricileri hem de son kullanıcıları ciddi manada ilgilendiriyor.