E-Bülten’e kayıt olun

E-Posta:



Leonardo Maker Takımı Programlama Ödülü’nü Kazandı!

Leonardo Maker Takımı Programlama Ödülü’nü Kazandı!

Her yıl tüm Dünya’da 80 ülkede düzenlenen FLL (First Lego League) Turnuvası’nda ITA Okulları Leonardo Maker Kulübü öğrencileri Programlama Ödülü’nü kazandı!

Bu FLL Turnuvası da neyin nesi?” diyecek olanlara şöyle anlatayım: Bilim Kahramanları Buluşuyor Turnuvası ya da Dünya’da bilinen adıyla First Lego League (FLL), arkadaşça rekabeti, araştırmayı, üretmeyi, takım olmayı ve tüm bu değerler çerçevesinde deneyim kazanmayı hedefliyor.

Her yıl farklı bir temaya ilişkin çalışmalar yapılan turnuvanın bu yılki teması “INTO ORBİT: suyun yolculuğu – Güneş Sistemi’mizdeki uzun süreli uzay araştırmaları sırasında, bir insanın karşılaştığı fiziksel veya sosyal bir problemi belirleyin ve bir çözüm önerisinde bulunun.” oldu.

 Leonardo Maker Takımı Programlama Ödülü’nü Kazandı!

 

FLL Turnuvası nedir?

Turnuva için hazırlanacak çalışmanın birkaç önemli boyutu var: Proje, Özdeğerler ve Robot. Bu üç kategorinin her biri için ayrı jüri odalarında sunum yapmaları gerekir. Her jüri grubu 3 veya 4 kişiden oluşur ve her bir kategorinin ayrı kural ve değerleri vardır.

  • Proje: Bir problem ya da ihtiyaca yönelik, daha önceden yapılmamış; yapılmışsa da fark katan bir değişim eklenecek şekilde çözüm üretmek üzerinedir.
  • Özdeğerler: Öğrencilerin turnuvaya hazırlık süreci boyunca yardımlaşma, centilmenlik, paylaşma, takım olma gibi birtakım değerleri benimsemesini hedefler.
  • Robot: Belirlenen ölçülerdeki masa üzerinde temaya uygun kurulan LEGO dekorlarını kullanarak, kodladıkları LEGO EV3 robotuyla verilen görevlerden birkaçını hatasızca yerine getirmeleri gerekir.

Takım, jüri karşısında her üç kategori için ayrı ayrı sunum yapar ve her bir takım üyesinin konuşup kendini güzel bir şekilde ifade edebilir olması gerekir. Sunum için kostümler tasarlanıp oyunlar oynanabilir. Özetle FLL Turnuvası, çocuklarımızın insani ve toplumsal değerlerimizi de öğrenerek, yaşayarak centilmence rekabet ettiği, bilimsel araştırmalar yaparken kendilerini de keşfettikleri bir sürece dayanıyor.

Turnuvaya hazırlıklar, dönem başından itibaren kulüp çalışmalarıyla başlayıp hızlanarak devam etti. Öğrencilerimiz ikinci kez katılmalarına rağmen çok heyecanlı ve coşkuluydular. Bir yandan proje konusu için araştırmalara başlarken bir yandan da robot için gelen masamızı kurduk. Robot görevlerinin yapıldığı masa için belirlenen standart ölçüler vardır ve buna göre inşa edilir. Her yıl üzerindeki tema seti değiştirilir ve yenisi kurulur. Biz de tema setimizdeki dekorları tariflerine uygun bir şekilde adım adım gruplar halinde inşa ettik ve masamıza yerleştirdik. Çalışmalar sırasında görev paylaşımları yaparak daha hızlı ve verimli bir şekilde yardımlaşarak çalıştık.

Takımımıza danışmanlık yapması için bu sürede Enis Getmez bizimle birlikte çalıştı. Kendisi yaklaşık 6 yıllık FLL (First Lego League) ve 4 yıllık FRC(First Robotics Competition) tecrübelerini Leonardo Maker Kulüp öğrencileri ile paylaştı. Ben de 5 yıl boyunca Junior FLL (Junior First Lego League), FLL ve FRC turnuvalarında takım koçluğu, juri üyeliği, hakem ve gönüllü olarak yer almıştım. İTA Okulları‘nın Leonardo Maker Kulübü ile tanışmam ise sevgili Ali Işıngör sayesinde oldu. Bu süreçte bana olan inancı ve destekleri için bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.

 

Proje süreci nasıl ilerledi?

Araştırmalarımız sonucunda “Astronotların, günlük hayatta kas sistemi ile ilgili ciddi sorunlarla karşılaşması” problemini tespit ettik. Problem hakkında araştırma yaparken sinir dokuda meydana gelen kayıpların büyük kısmının onarılmadığını gördük. Yaşanan problemin çözümü için sinir doku işlevi görebilecek bir ürün için çalışmalar yaptık.

Proje konumuzu belirlerken uzun araştırmalar yaptıktan sonra uzayda astronotların yaşadığı kas ve kemik erimesi üzerinde yoğunlaştık. Uzman Hekimler, Profesörler ve Fizyoterapistlerle görüştükten sonra konumuzda karar kıldık ve çalışmalara başladık. Astronotların motor sinirlerinde implus oluşturarak, kas erimesine maruz kalan bireylerin yaşamını kolaylaştırmak için tens aletini kullanarak ergonomik bir prototip ürettik. Tens aletini kullanarak Arduino ve sensörle geliştirdiğimiz bu prototipe Nöron’dan türettiğimiz “NORUYON” adını verdik.

Öğrencilerle birlikte geliştirdiğimiz NORUYON Projesi’nin prototipini, öğrenciler alanında uzman isimlerle görüşüp test etme fırsatı yakaladı. Elektrik akımı uygulanan bölgelerdeki kaslarda farklı boyutlarda ve devamlılıkta kasılma hareketini gözlemledik. Bu kasılmanın o bölgedeki kan dolaşımını hızlandırdığı ve kas erimesi yaşayan bireylerin hareket kabiliyetini geri kazandığını gördük.

 

Nasıl hazırlandık?

Bir yandan proje için araştırmalar yaparken, robotumuzu da inşa ettik. EV3 Lego setiyle yaptığımız robotumuzu farklı görevler için ayrı ayrı kodladık ve denemeler yaptık. Özdeğerler sunumu için de kocaman renkli bir pano hazırladık. Burada önemli olan çalışma sürecinde manevi anlamda yaşadığımız etkileşimlerdi. Takım çalışması yapmak, birlikte dayanışma içerisinde olmak ön plandaydı. Takımımız için rozet, tişört ve broşür tasarlandı. Takım üyelerinin kişisel kartları hazırlandı. Kulüp dersinde balonları şişirip etrafını A3 kağıtlarla kapladık. Üzerini renkli akrilik boyalarla boyadık ve her takım üyesine kask yaptık. Bu süreçte projemizi en iyi sunabilmek için bir skeç hazırladık ve şarkı yazdık. Jüri karşısına çıkarken renkli ve eğlenceli olmalıydık. Enerjimizi en pozitif şekilde yansıtmalıydık.

 

Kimlerle görüştük, hangi gezileri düzenledik?

Proje sürecinde uzmanlarla görüşmek, yerinde ziyaretler yapmak çok önemli. Biz de bu süreçte ilk olarak İstanbul Üniversitesi Uzay ve Astronomi Bölümü’ne gezi düzenledik. Planetaryumu gezdikten sonra, Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Talat SAYGAÇ ile görüşmeler yaptık.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cihan Aksoy, İstanbul Üniversitesi Engelliler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Resa Aydın, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Anabilim Dalı’nda öğretim üyeliği yapan Prof. Dr. Bülent Bayraktar ve Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı Müdürü Fizyoterapist Turgay Arık ile görüşmeler yaptık.

Uzmanlardan aldığımız görüşler projemiz için çok önemliydi. Hepsinde yeni bilgiler edindik ve projemizi güçlendirdik. Buradan bir kez daha teşekkürlerimi iletmek isterim.

 

Turnuva günü geldi çattı!

Öğrencilerimizle sabah erkenden turnuvanın yapıldığı Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Kampüsü’ne gitmek üzere okulumuzdan yola koyulduk. Velileriyle birlikte gelen öğrencilerimiz bir hayli heyecanlıydılar. Servisle giderken çocukların son tekrarlarını, birbirlerini çalıştırmalarını ve destek olmaları inanın görülmeye değerdi. Pit alanında bizim için ayrılan masamıza malzemelerimizi yerleştirdik ve diğer takımlarla tanışmak için küçük bir tura çıktık. Gezerken takım üyeleri birbirlerine kendi hazırladıkları toka, bileklik, rozet gibi tanıtım malzemelerini verdiler. Birbirleriyle kısa sohbet ettiler. Sonrasında turnuva süresince görevli gönüllülerden biri takımımıza alanı tanıyıp kaybolmalarını engellemek ve ortama ısınmalarını sağlamak için turnuva alanını gezdirdi.

Her takımın jüri görüşmesi yapacağı saat belliydi ve biz de ilk görüşmemiz olan Proje Jürisi için malzemelerimizi toparladık. Son kez motivasyon konuşmamızı da yaparak görevli gönüllü eşliğinde jüri odasına doğru hep beraber yol aldık. Bu kategori için odaya yalnızca FLL takım koçu ve takım üyeleri alınabiliyordu. Öğrenciler geçen yıldan tecrübeli olmalarına rağmen çok heyecanlılardı. Benden etkilenmelerini istemediğim için jüri odasına onlarla girmedim ama çok iyi iş çıkardıklarını danışmanlardan öğrendim. Drama gösterilerini yaptıktan sonra şarkılarını söylediler. Jürinin projesini anlatın demelerine fırsat vermeden, her biri göz kontağı kurarak söz alıp projesini anlattı. Çok güzel organize olabildiklerini görmek, takım koçu olarak çok gurur vericiydi.

Odadan çıktıktan sonra tekrar pit alanına döndük ve diğer kategori için hazırlıklarımızı yaptık. Sıra Robot Jürisi’ne gelmişti. Saatimiz geldiğinde yine görevli gönüllüyle birlikte jüri odasına doğru yola koyulduk. Bu kez sunuma sadece öğrenciler girdi. Robot Jürisi, içeriye  giren takımımızı güler yüzle karşıladı. Öğrencilerimiz robot tasarımı ve programlarını açık ifadelerle anlattılar. Sadece 1 kutu EV3 ve 1 kutu eklenti setimiz dışında malzememiz olmadan en sağlam robotu tasarladık. Mekanik olarak robotumuza çok güvendik. Robotumuzun ismini takımımızdan esinlenerek “Leonardo” koyduk. Programlaması için 3 robot çıkışı (output) gerçekleştirdik. Bir çıkışımızda 2 görev yapmayı hedefledik ve programlarımızı rotasyonla yazmadık. Sensörler kullanıp kalibre etmeyi hedefledik. Çizgi takibi yaparken mor ve siyah renkler karıştığı için robotumuzun altına siyah Lego parçaları yerleştirdik. Bu jüri odasından da çocuklar çok pozitif ve eğlenerek çıktılar.

Son olarak Özdeğerler Jürisi’ne girdiler. Onların yanında benim de içeri girebileceğimi söylediler. Bir kenarda oturup çocukların hazırladığı panoyu, süreçte birbirleriyle kurdukları ilişkileri, turnuva sürecin de edindikleri arkadaşlıkları gözlerim dolu dolu dinledim. Küçük kağıtlara yazılan oyunlardan rastgele birini seçip canlandırmalarını istediler. Küçük kağıtlara yazılan oyunlardan rastgele birini seçip canlandırmalarını ve masada duran nesnelerden birini seçip sebebiyle birlikte açıklamalarını istediler. Leonardo Maker üyeleri burada da yaratıcılığını ve hızını kullanarak hemen Külkedisi Masalı’nı canlandırdılar. Bu sahneler de görülmeye değerdi :).

 

 

Robot turları

Sırada robot turları vardı. Robot turları üç ayrı tur şeklindeydi. Turlar öncesi takımların prova yapma olanakları vardı. Bunun için ayrı bir odada masalar kurulmuştu. Her takım sırayla 10’ar dakika robot görevlerini deneyip düzenlemeler yapabiliyordu. Biz de robotumuzu denedikten sonra 1. tura geçtik. İlk turda bazı aksilikler nedeniyle robotumuz görevleri tamamlayamadığı 28 puan alabildik. Moraller düşmüştü ama daha iki tur vardı. Öğlen yemeğinden sonra 2. tura geçildi. Bu kez robotumuzu yeniden kalibre ettik ama şansımız yaver gitmedi. Üç çıkış yapıp 5 görevi tamamlayıp 160 puanı çalışırken görmüştü ama turnuva günü kalibrasyonumuzdan görevleri yerine getiremedik. Moraller bozulmuştu ama o esnada bir haber geldi ve havalara uçtuk, Robot Jürisi bizi ikinci kez çağırmıştı. Jüri odasına tekrar girdiğimizde heyecandan kalplerimiz güm güm atıyordu. Güleryüzle karşılayan jüri üyeleri çocukları rahatlatmıştı. Odadan çıktığımızda, Programlama Jürisi’nin de bizimle görüşmek istediği haberi gelince yerimiz de duramadık. Programlama Jürisi’nden ayrıldığımızda çocukların yüzündeki mutluluk, bana sarılmaları tüm kupalara bedeldi. Son maç için sahaya döndüğümüzde “Artık eğlenmemiz lazım bırakın robotu düşünmeyin.” diyerek uğurladım. Sahneden inmeden önce takımımızın maskotu olan at kafasıyla öğrenciler tüm salonu ayağa kaldırdı. Ödül alamasak bile sunucu düdüğünü alarak günün en eğlenen takımı olmuştuk.

Biz sahnede dans ederken başka bir haber geldi Özdeğerler Jürisi bizi tekrar çağırmıştı. Artık heyecanımız, mutluluğumuz birbirine karışmıştı. Bundan daha güzel haber alamazdık. Koşa koşa Özdeğerler Jürisi’nin yolunu tuttuk. Bu defa içeri beni almadılar ama çocuklar dans ederek girip dans ederek çıkınca anladım ki, her şey yolunda. Jüri odasından ayrıldık ve Pit alanında beklemeye başladık. Günün kritiğini yaptık ve diğer takımlara ödül töreni için şans diledik.

 

Ödül töreni

Saat 16.30 olmuştu, nasıl geçtiğini anlayamadığımız o günün sonuna yaklaşmıştık. Konferans salonunda yerimizi aldık ve tören başladı. Açılış konuşmasının ardından ödüller sahibini bulmaya başladı. Sıra Programlama Ödülü’ne gelince Robot Jürisi sahneye 618-Leonardo Maker’ı çağırınca önce hepimiz bir durduk, sonra bir anda çığlıklar atmaya başladık. Koşarak sahneye çıkıp, göğsümüzü gere gere ödülümüzü aldık. Hepimizin mutluluğu gözlerimizden belli oluyor. Sevinçten ağlayan öğrenci ve velilerimi görünce ben de kendimi tutamadım. Bu anları anlatmak beni yeniden o güne götürdü ve kocaman bir tebessüm ettirdi.

 

Günün en kıymetlileri: Leonardo Maker üyeleri

Bu kadar güzel bir günü ve başarıyı anlatırken, öğrencilerimden bahsetmemem imkansız. Birbirinden akıllı pırıl pırıl 6 çocuk düşünün. Hepsi çok farklı ilgilere, yeteneklere sahip ama birbirlerine sımsıkı kenetlenmiş. Hepsiyle gurur duyuyorum. Bu güzel gençler bana artık gelecek yıl için hazırlık yaptıklarını. Lise’de FRC Takımlarına girebilecekleri okulları seçmek istediklerini söyledikçe ben iyi ki yollarımız kesişmiş diyorum.

Bu süreçte benden desteğini eksik etmeyen İTA Okulları Müdürü Sedef Bulat, Müdür Yardımcımız Hakan Aktaş, Ali Işıngör, Akın Ömeroğlu, Gamze Baş ve Enis Getmez’e tekrar teşekkürler.

Gelecek yıl Amerika’ya adımızı yazdırmak için biz şimdiden başladık.

Elif Gürtan Haydaroğlu
Yorum Yok

Yorum Yaz

Yorum
İsim
E-Posta
Website