E-Bülten’e kayıt olun

E-Posta:



Teknolojinin Kadınları Üzerine Bir Etkinlik

Teknolojinin Kadınları Üzerine Bir Etkinlik

Kadın olmak zor, peki kadın yazılımcı olmak?

5

Kadın olmanın zorluklarından hep bahsedilir. Peki, ya kadın yazılımcı olmanın keyfinden hiç bahseden oldu mu? İşte tam da bu konu üzerine geçtiğimiz cumartesi günü İstanbul Hackerspace‘te Kadın Yazılımcı grubu bir etkinlik düzenledi: Teknolojinin Kadınları.

Etkinliğin tarihi de teknolojinin iki önemli kadını Ada Lovelace ve Grace Hopper‘ın anma günlerine denk gelince ana konular çoktan belliydi, bu iki dehayı tanımak. Saat 2:00’da toplanmak için sözleştiğimiz İstanbul Hackerspace’i bulmakta biraz zorlandığımdan, biraz da tarifin eksikliğinden 10 dakika kadar geç vardım ancak şansıma başlamadan yetişmiştim. Boş koltuklar yavaş yavaş dolarken Barış Büyükakyol bizlere İstanbul Hackerspace hakkında kısaca bilgi verdi. Değişik teknolojik aletlerle çalışmak için çok güzel ve sakin bir yer. Belki bir başka blog yazısında da oradan detaylıca bahsederim.

Konumuz, Teknolojinin Kadınları

Anneler, teyzeler, babalar, eşler, öğrenciler, çalışanlar derken koltuklar bir anda kadın yazılımcıların dünyasını öğrenmek isteyen her yaştan insanla dolmuş, ilk çaylar içilmişti bile. Gülçin Yıldırım kendini tanıtarak başladı. Kendisi Matematik Mühendisi bir yazılım tutkunu, şu anda da yazılım sektöründe çalışıyor. Kadın Yazılımcı grubunun nasıl kurulduğu, neler yaptığı ve etkinlikleri hakkında bilgiler verdi. Kadın Yazılımcı grubu 2013’te Elif T. Kuş‘un “toplanalım” çağrısıyla biraraya gelmiş. Sektörde pek çok kadın yazılımcı olduğu fark edip neden birlikte bir şeyler yapmıyoruz ki düşüncesiyle kurulan grup Mart’tan bu yana pek çok etkinliğe katılmış. Kimi zaman stand açmış kimi zaman konuşmalar yapmışlar. Örnek vermek gerekirse DevFest Women, Özgür Yazılım Günleri,Android Atölyesi ve daha pek çok etkinlikte yer almışlar. Sadece İstanbul’la da sınırlı kalmamış, bu zamana kadar Ankara, İzmir, Yalova gibi şehirleri gezmişler. Önümüzdeki günlerde de Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi’nde bir etkinliğe hazırlanıyorlar.

Kadın Yazılımcı grubunun hedeflerinden bahsederken bir anısını anlatıyor Gülçin Yıldırım, denk geldiği bir kadın bilgisayar mühendisliği adayı bölümü bitirdikten sonra pazarlamaya yöneleceğinden, kendine kod konusunda güvenemediğinden bahsetmiş. O an “Neden biz kod konusunda kendimize güvenmeyelim ki, neden kod yazmaktan vazgeçelim?” diye düşünmüş ve bu sayede Kadın Yazılımcı grubunun gelecek hedefleri ortaya çıkmış: Kadınlar kod yazsın!

 

Ada Lovelace ve Grace Hopper

Eğlenceli geçen tanıtım sunumunun ardından Işık Mater sunumunu yapmak için hazırlandı. Etkinliğin iki ana konusundan biri olan Ada Lovelace’a gelmişti sıra. Burada etkinliğe bir ara verip Ada Lovelace’tan bahsetmek istiyorum çünkü dünyanın ilk bilgisayar programcısı kabul edilen bu deha bir saygı duruşunu hak ediyor. Ada Lovelace Analitik Motoru adı verilen ve erken dönem mekanik genel amaçlı bilgisayarı sayılan motor üzerindeki çalışmaları ile bilinir. Hatta bu motor hakkındaki notları, bir makine tarafından işlenmek üzere yazılan ilk algoritma olarak kabul edilir. Bir başka deyişle, mühendisliğin en temel noktalarından biri olan algoritmayı ilk yazan kişidir Ada. Bu da Dünya’nın ilk bilgisayar programcısı olduğu anlamına gelir.

Işık Mater’in Ada Lovelace’ı anlattığı eğlenceli sunumunun ardından kısa bir ara vermenin vakti gelmişti. Herkesin birbiriyle tanışma fırsatı bulduğu bir ortamda geçen aradan sonra sıra Neslihan Turan’daydı. Konusu yine Dünya üzerinde ilklere imza atmış bir kadın üzerine; Grace Hopper’dı. Hopper, hem bilgisayar bilimcisi hem de bir asker. Harvard Mark I adı verilen bilgisayarın ilk programcısı olmakla beraber bugün yazılımcıların her gün defalarca kullandığı derleyicilerin ilkini geliştirdi. Bugün yazdığımız programların çalışmasını sağlayan insan bir kadın yazılımcı. İlk modern programlama dillerinden kabul edilen COBOL‘un da geliştiricilerinden olan Hopper, “debugging” konseptinin ilk kullanıcılarındandı. Öyle ki, Grace Hopper adına USS Hopper adı verilen bir savaş gemisi bile var. Ne kadar ilginç bir yaşam değil mi?

7

Tarih boyunca teknolojinin kadınları

Grace Hopper sunumunun ardından sıra Dünya üzerindeki diğer kadın yazılımcılara gelmişti. Burada sözü Nesrin Kalender aldı. II. Dünya Savaşı’nda ateş etme ve bombalama yörüngelerini hesaplamaktan sorumlu ENIAC kadınlarından, İnternet’in anası olarak bilinen Radia Perlman‘a, FORMAC dilinin sahibi Jean E. Sammet‘ten, ilk üretken programlama dilini yazmış Betty Holberton‘a pek çok kadın yazılımcıdan bahsetti. Günümüz dehalarına doğru geldiğimizde ise Amanda Wixted, Danes Cooper, Leah Culver, Nicole Sullivan gibi büyük şirketlerin vazgeçilmezi olan onlarca kadından bahsetti.

Kadın yazılımcılar ve yaptıkları işlerden bolca bahsedildikten sonra dünya üzerindeki kadın yazılımcı toplulukları ve kadınlara burs veren şirketlerden bahsetmek üzere kendisi de başarılı bir iş analisti olan Nermin Canik sahneye çıktı. Dünya üzerinde kadın yazılımcılar, bilgisayarcılar için kurulmuş pek çok topluluk var. Ben de üniversite yıllarımda bunlardan biri olan IEEE Women In Engineering‘in üyesiydim. Eğer olanağınız varsa bu tip topluluklara katılıp destek vermek hem çok geniş bir sektörel çevre kazanmanıza hem de bir şeylerin ucundan tutma mutluluğuna sahip olmanızı sağlar. Canik, Pyhton ile ilgilenen PyLadies, Rails üzerine yoğunlaşan Railsgirls, GNU/Linux ve Unix’te uzman Gnome Women, KDE camiasının kadın kolu KDE Women, Debian grubunun projesi DebianWomen ve ACM-W, Catalyst, Systers gibi pek çok kadın yazılımcı grubu ve burs vakıflarından bahsetti.

Geriye dönüp baktığımda, Teknolojinin Kadınları gibi etkinliklerin daha sık tekrarlanması gerektiğine yürekten inanıyorum. İçeriklerin genişletilip, anlatımların daha da farklılaştırıldığı etkinlikler hepimizin kadın dehaları yakından tanıması açısından faydalı olacaktır. Geçmişte yaşayan dehaları öğrenmenin yanında günümüz kadın yazılımcılarının da örgütlenmesi ve daha da çoğalması bu tarz etkinliklere bağlı. Bu noktada Kadın Yazılımcı grubu da buna destek sağlıyor, umarım böyle devam eder.

Önümüzdeki etkinliklerde görüşmek üzere 🙂

Cansu Uludağ

Ankara Atatürk Anadolu Lisesi ve Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümü mezunuyum. Şu anda da Sosyoloji öğrencisiyim :). 2014 yılında Daycept projesi ile Geleceği Yazanlar Uygulama Maratonu'nda finale kalan ekibin üyesiydim. Ekim 2014 - Kasım 2015 tarihleri arasında Artistanbul'da çalıştım. Java, C, C++, Node.JS, MongoDB, HTML, CSS yazıyorum. Objective-C ve Swift öğreniyorum. Perküsyon çalıyor, basketbol oynuyorum.

1 Yorum

Yorum Yaz

Yorum
İsim
E-Posta
Website