Açık yüreklilikle söylemem gerekirse, 15 yıl kadar önce Artistanbul’un başına geçtiğimde “Bir ekip nasıl yönetilir?” sorusuna dair gazetecilik deneyimimden kalma çok sıkı fikirlerim vardı.
COVID-19 salgını sırasında evlere kapanarak, sosyal mesafeye dikkat ederek ve ellerimizi sık sık yıkayarak bireysel olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. Bir yandan da bu süreçte canla başla çalışan, ailelerini göremeyen, her an tehlike altında olan hemşire ve doktorlarımıza destek olabilmek için yüz siperliği basıp ücretsiz dağıtıyoruz.
Corona hızla yayılmaya devam ederken, birçok firmanın hasta çalışanlarının işe gelmesini istememesinin yanı sıra ofislerini tamamen kapatan firmalar da var. Elbette hayatın devam etmesi gerektiğini de göz önünde bulundurunca işlerin devam etmesi gerekiyor. Fabrikada el işçiliğinde çalışmıyorsanız, aslında bilgisayarınız olan her yer sizin çalışma ortamınız olabilir. Bu noktada en sağlıklı çözüm de home office!
Herkese merhabalar, ben Merve Coşkun. Beykent Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri bölümü mezunuyum. 9 senelik iş hayatım boyunca çeşitli görevlerde bulundum. İlk çalışma hayatıma, yazılım sektörüyle başladım. Farklı kurumlarda C# ve PHP dilini kullanarak yazılım geliştirdim. 3 yıl yazılım sektöründe çalıştıktan sonra, bu sektörün bana uygun olmadığına karar verdim. Hayalimdeki mesleğin eğitmenlik olduğuna karar verdikten sonra tesadüfi bir şekilde eğitmenliğe geçiş yaptım.
Artistanbul olarak daha mutlu bir ofis hayal değil diyerek başladığımız süreci Great Place to Work sertifikasını alarak sonlandırmadık. Çalışanların daha rahat ve huzurlu olmasını sağlayabilmek adına sistemin ve kuralların açık bir şekilde yazıya döküldüğü Artistanbul Çalışma İlkeleri Belgesi’ni hep beraber oluşturduk.
Tüm başlangıçlar içinde sonsuz olasılık, bilinmezlik taşıyan büyülü olaylardır. Atılan her bir adımla sis perdesini aralar, parçaları birer birer şekillendirmeye başlarız. Bendeniz Hakan Özdemir, Artistanbul’da yeni bir başlangıca adım atıyorum.
Herkese merhaba, ben Şafak Yıldırım. Tüm bireyleri öğretmen bir ailenin tabii ki de öğretmen bir çocuğu olarak Marmara Üniversitesi Elektrik-Elektronik Öğretmenliği bölümü mezunuyum.
Büyüklerimiz “Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşa, yarın ölecekmiş gibi ibadet et” derler. Ben hiçbir zaman inancı güçlü bir insan olamadım. Yine de, bu sözü birazcık değiştirerek Artistanbul’daki çalışma hayatımda benimsedim. Bence buna sebep olan, işe başladığım zaman ilgilendiğim projelerin, daima sahipleri tarafından geliştirilmeye devam edecekmiş gibi yapılandırılmış olmasıydı. Ben de kendime, “Projelerini, Artistanbul’dan hiç ayrılmayacakmış gibi sahiplen, yarın ayrılacakmış gibi geliştir.” dedim.
Herkese merhabalar, ben Hilal Güngör. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Matematik bölümü mezunuyum. Artistanbul ailesine Eğitim Teknolojileri Uzmanı olarak çok hızlı bir giriş yaptım.
Herkesin işe zevkle geldiği ve çalışmaktan mutlu olduğu projelerle ilgilendiği bir ofis hayal değil, sadece biraz emek istiyor. Artistanbul olarak da bu konuda doğru adımlar atmış olduğumuzu ve bunun karşılığında da Great Place to Work sertifikası aldığımızı paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz!