Bir Deprem Ve Arama Kurtarma Yolculuğu
Kahramanmaraş deprem felaketinde gönüllü arama kurtarmacı olarak sahaya gittim. Gittim evet ama giden insan ile dönen insan aynı mı? Hayır.
Kahramanmaraş deprem felaketinde gönüllü arama kurtarmacı olarak sahaya gittim. Gittim evet ama giden insan ile dönen insan aynı mı? Hayır.
Merhaba, ben Neslihan Turan. Kısa bir molanın ardından, özgür yazılıma gönül veren ve çözümler geliştiren bir ekibe katıldım.
Merhaba ben Gizem Karabacak. 2018 yılında Anadolu Üniversitesi BÖTE bölümünden mezun oldum. Artistanbul ekibine yeni katıldım. Kariyer ve kişisel gelişimimi desteklemek için İstanbul’a taşınmak isterken, Artistanbul’un eğitmen arayışını gördüm.
Merhaba! Ben Ahmet Salih Karadeniz. Söylediğim gibi yeni bir kariyere Artistanbul ile başlamak, sanıyorum ki en büyük şanslarımdan birisi. Daha öncesinde, burada yaptığım işten farklı işler yaptım, farklı okul farklı bir bölüm okudum. Ama bir gün bu işi yapacağımı çocukluğumdan beri hissetmiştim.
Uzaktan çalışma ile ilgili yazı dizimin nihayet ikinci adımına geldim. Bu yazıda uzaktan çalışırken şirkete alışma ve kurum kültürünü öğrenme adımlarına değineceğim.
Son 9 ayda, öyle ya da böyle çoğumuz uzaktan çalışma koşullarını tecrübe ettik. Psikoloji eğitimi aldığım için bu süreçte, uzaktan çalışmanın psikolojik tarafıyla ilgili çok araştırma yaptım, makale okudum. Sonunda da neler yapılabileceği ile ilgili bir yazı dizisi hazırlamak istedim ve işte karşınızda ilki: İşe Katılım Süreçleri!
Büyüklerimiz “Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşa, yarın ölecekmiş gibi ibadet et” derler. Ben hiçbir zaman inancı güçlü bir insan olamadım. Yine de, bu sözü birazcık değiştirerek Artistanbul’daki çalışma hayatımda benimsedim. Bence buna sebep olan, işe başladığım zaman ilgilendiğim projelerin, daima sahipleri tarafından geliştirilmeye devam edecekmiş gibi yapılandırılmış olmasıydı. Ben de kendime, “Projelerini, Artistanbul’dan hiç ayrılmayacakmış gibi sahiplen, yarın ayrılacakmış gibi geliştir.” dedim.
Küçüklüklerinde Samed Behrengi okuyan insanları, bir bakışta tanıyabilirsiniz. Garip bir şekilde hepsi iyi insanlardır… Yalan söylemeyi beceremezler, sessizlerdir ve garip bir şekilde toprağı, “doğu”yu severler. Bir kitap bu kadar mı etkiler insanları? Bu kadar mı benzeştirir?