Birçok okulda olduğu gibi İTA Okulları da sene boyunca tüm öğrencileriyle yaptıkları etkinlikleri ve çalışmaları içeren, öğrencilere de güzel bir anı olarak kalacak fotoğraflar, öğrenci fikirleri ve yorumlarından oluşan bir yıllık hazırlıyor.
Açık standartları destekleyen ofis uygulamaları yazılımı LibreOffice 6.0’ın ikinci güncelleme sürümü yayınlandı.
Her yıl tüm Dünya’da 80 ülkede düzenlenen ve bu yıl 14.sü yapılan Bilim Kahramanları Buluşuyor Turnuvası’na ITA Okulları Leonardo Maker Kulübü öğrencileri ilk kez katıldı.
Her şey bir inat uğruna başlamıştı. Küçük Nurdan Demirci aile bireylerinin izinden gitmeyi reddetmiş ve tercihini meslek lisesinden yana kullanmıştı. İşte, o zaman “bilgisayar” onun alın yazısı olmuştu. Oysa o değil miydi, bilgisayarı ilk gördüğünde bozulur diye dokunmaktan korkan? Her önünden geçişinde monitörle gizli gizli bakışan… Evet! Oydu. Gelin görün ki şimdi liseyi bırakın, üniversiteyi bitirmiş ve Bilgisayar Öğretmeni olmuştu.
15 Aralık 2008 tarihli sıkıcı ve soğuk bir kış gününde Facebook’a yazdığım bir soruyla başladı her şey: “Windows yüklü bilgisayara Linux yüklemeyi öğretebilecek biri lazım!”.
Böyle turnuva dediğime bakmayın, renk renk peruklar havada uçuşuyor!
Sizlere bu yazımda en yaygın Öğrenim Yönetim Sistemleri’nden (LMS) olan Canvas LMS ve Open edX’i içerik editörleri, kurs oluşturma ve paylaşma süreçleriyle adım adım karşılaştıracağım.
Öncelikle “Kimsin, yumurtadan mı çıktın, ne yapıyorsun?” sorularına cevap olarak;
Ben Neslişah Gamze, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi, Bilgisayar Mühendisliği bölümünden bu sene mezun oldum. Geçen hafta itibariyle de Artistanbul’da Python yazılım geliştiricisi olarak işe başladım.
Türkiye’de geçmişte açık kaynak bileşen ve kütüphaneleri kullanan bazı firmalar, başlangıçta lisans kurallarına dikkat etmediği için iş modelini değiştirmek ve hiç arzulamadığı halde kaynak kodunu açmak zorunda kaldı. Kullandığınız açık kaynak bileşendeki küçük bir lisans değişikliği yaptığınız işi nasıl etkiler, hiç düşündünüz mü?
Sevgili patronum Ali Işıngör’ün tabiriyle “Anadolu’yu Pacman gibi yiye yiye geldiğimiz”, anlatacak bir sürü hikâye biriktirdiğimiz ve bunları paylaştığımız bir blog yazısıyla daha sizlerle beraberim.